Çocuklarda Sıvı Tedavisi Nedir ve Nasıl Yapılır?
21 Haziran 2024

Çocuklarda Sıvı Tedavisi Nedir ve Nasıl Yapılır?

Çocuklarda sıvı tedavisi, en sık ihtiyaç duyulan tedavilerden biridir. Bu tedavi, her çocuk doktoru tarafından uygulanabilen dehidrasyon önleyici veya en uygun şekilde tedavi edebilen, vücuttaki elektrolit bozukluklarını düzeltebilen tedavi şemaları ile yapılmalıdır. Ancak, bu çoğu zaman mümkün olmaz. Bunun nedeni, hastanın yaşının, klinik özelliklerinin ve mevcut hastalığının tedavi şemasını etkilemesidir. Bu yüzden, etkenlere uygun şekilde hareket edilmelidir.

Çocuklarda Sıvı Dengesi

Doğum anında vücut ağırlığının yaklaşık %75'i sudur. Prematüre doğan bebeklerde bu oran %80 iken, daha büyük yaştaki çocuklarda su oranı %60 civarındadır. Vücutta mevcut olan su, hücre içindeki ve hücre dışındaki su olarak iki farklı türdedir. Hücre dışındaki sıvı, plazma ile interstisyel aralıkta bulunan sıvıyı oluşturur. Doğumda hücre dışı sıvı %40, bir yaşındaki çocuklarda %30, erişkinlik döneminde ise %20-25 kadardır. Yaşın ilerlemesiyle hücre dışı sıvı azalırken, hücre içi sıvıda artış olur. Aynı zamanda, hücre içi ve hücre dışı sıvının içerikleri de farklıdır. Hücre zarlarıyla ayrılan kısımlar arasında denge bulunur ve bu denge sayesinde sürekli değişim ve etkileşim gerçekleşir.

Plazmanın hacmi kişide normalde 45 ml/kg'dır. Erişkinlerde günlük sıvı değişimi oranı %6, bebeklerde ise %25 kadardır. Bu oran, vücuttaki sıvı miktarına bağlıdır. Bu yüzden, sıvı alımının kısıtlandığı veya sıvı kaybının arttığı durumlarda bebekler ve çocuklar oldukça fazla etkilenir. Bebeklerde vücut ağırlığı erişkinlere oranla yirmide bir, yüzey ölçümleri de yedide birdir. Bu yüzden sıvı ihtiyaçları ve sıvı kaybı ağırlıklarına oranla erişkinlerden daha yüksektir. Aşırı sıvı yüklenmesinde veya akut dehidrasyonda vücutta hücre dışından sıvı kaybı veya sıvı artışı meydana gelir. Hücre dışı sıvı, ozmotik değişimlerden etkilenir ve bu değişimler hücre dışı sıvıdaki elektrolit değişimlerini yansıtır. Hücre dışı sıvının kontrolünde üç mekanizma etkilidir: vücutta normalde sıvı alımı ve kaybı dengelidir. Susama merkezi sıvı alımını kontrol eder. Anterior reseptörler susamayı başlatır ve susama merkezi hipernatremiye, hiperglisemiden daha duyarlıdır.

Çocuklarda Sıvı Gereksinimi

Sıvı tedavisinde hedef, idame sıvının tamamlanması, kayıpların giderilmesi ve daha önceki kayıpların telafisidir. İdame sıvı gereksinimi, solunum, terleme, gaita ile kaybedilen sıvılar ve idrar miktarından oluşur. Çocuklarda her 100 kcal enerji için yaklaşık 100 ml sıvı gereksinimi vardır. Her gün hissedilmeyen 40 ml/kcal sıvı kaybedilirken; idrarla ise 75 ml/100 kcal kaybedilir. Ayrıca, vücutta 15 ml/100 kcal su serbest hale gelir. Bazen fark edilmeyen kayıplar olabilir veya azalabilir. Terleme, ateş, yanık gibi durumlarda sıvı kaybı artar; hipotiroidi gibi durumlarda ise azalır. Çocuklarda sıvı tedavisi sırasında bu etkenlere dikkat edilmelidir. İdame tedavisi sırasında hedef, günlük sıvı ve elektrolitlerin yanında protein, kalori, yağ ve vitaminlerin karşılanmasıdır. Kısa süreli tedavilerde, günlük enerji ihtiyacının sadece %20'si karşılanabilir. Bu oran, açlıktan kaynaklanan protein yıkımı ve ketoasidozu önlemeye yeterlidir. Ancak, tedavi uzadığında hasta her gün vücut ağırlığının yaklaşık %0,5-1'ini kaybeder. Bu yüzden uzun süreli sıvı tedavisinde enerji açığının karşılanmasına dikkat edilmelidir. İhtiyaç olduğunda total parenteral beslenme uygulanmalıdır. İdame tedavisi sırasında idrar ve dışkı ile kaybedilen elektrolitler de tamamlanmalıdır.

Artan Sıvı Kayıplarının Yerine Konması

En fazla ishal, gastrik ve idrarla birlikte sıvı ve elektrolit kaybı söz konusu olur. Bu kayıpların aynı şekilde yerine konması gerekir. Ancak pratikte bu genellikle mümkün olmaz. Kaybedilenlerin ölçüleceği aralıklara ve kaybın yerine konacak miktara hastanın durumuna uygun şekilde karar verilir. Fazla kayıplarda saatlik işlem gerekirken, hafif durumlarda 5-6 saatte bir yerine koyma yapılabilir.

Hastanın hidrasyon durumu göz önüne alınarak, dehidrasyon derecelendirilmelidir. Bu durumda hastanın klinik bulguları dikkate alınır. Önceki kilosu bilinen hastalarda dehidrasyon daha kolay belirlenir. Dehidrasyonu bulunan her hastaya intravenöz sıvı vermeye gerek yoktur. Ağır dehidrasyon, şok bulguları ve şuur kaybı gibi durumlarda intravenöz tedavi uygulanmalıdır.

Çocuklarda sıvı tedavisine başlarken elektrolitler ve böbrek fonksiyon testleri dikkate alınmalıdır. Tedavi sırasında da bu değerler belirli aralıklarla takip edilmelidir. Küçük çocuklarda %10, daha büyüklerde %6'dan fazla sıvı kaybı olursa, 20 ml/kg 0,09 NaCl veya ringer laktat yarım saat ile bir saat arasında verilebilir. Doz gerektiği takdirde tekrarlanabilir. Verilen sıvının yarısı ilk 8 saat içinde, kalanı 16 saat içinde uygulanmalıdır. Dehidratasyon durumunda hücre dışı kayıpların yanında, hücre içi kayıpların da düzeltilmesi gerekir. Sıvı kaybının uzaması etkileri de artırır. Bu nedenle çocuklarda sıvı tedavisi gecikmeden uygulanmalıdır.

Sizden Gelen Sorular / Yorumlar

İlk soruyu siz sormak istermisiniz?

Soru Sor / Yorum Yap

şifre

Çok Okunanlar

Katı Sıvı Gaz Maddeleri

Katı Sıvı Gaz Maddeleri

Haber Bülteni

Güncel

Akciğer Sıvı Toplaması Tedavisi

Akciğer Sıvı Toplaması Tedavisi

Güncel

Sıvı Ölçüleri Nelerdir?

Sıvı Ölçüleri Nelerdir?