Vücut Sıvıları İnsan vücudu, hücre, doku ve organ bütünlüğünün sağlandığı kompleks bir yapıya sahiptir. Hücreler birleşerek dokuları, aynı tür dokular birleşerek organları, organlar ise sistemleri oluşturur. İnsan vücudunun yaklaşık %60-70'i sudan oluşur. Yeni doğan bebeklerde bu oran %75 civarındadır. Erkeklerde kadınlara oranla, zayıflarda ise şişmanlara oranla su oranı daha fazladır. Su, yaşam için vazgeçilmez bir kaynaktır çünkü hücrelerin ihtiyaç duyduğu maddeleri taşımak, vücut ısısını dengelemek, artık maddeleri atmak, besinlerin sindirimine yardımcı olmak ve bazı yapıların çevresini sararak onları darbelere karşı korumak gibi birçok önemli görev üstlenir. Vücut sıvılarının dengesi alınan ve atılan sıvı miktarı ile ilişkilidir. Su, doğrudan ağız yoluyla alınabilir, besinlerde bulunan su kullanılabilir veya vücutta çeşitli reaksiyonlar sonucunda oluşturulabilir. Suyu dışarı atmak için; idrarla böbreklerden, solunumla akciğerlerden, terlemeyle deriden ve dışkı ile bağırsaklardan dışarı atılabilir. Vücut Sıvılarının Dağılımı
İnsan vücudu, içinde bulunan su miktarındaki değişimlere karşı çok hassastır. Eğer vücutta su düzeyi azalırsa, beynin hipotalamus bölgesi, hipofiz bezini uyararak buradan antidiüretik hormon (ADH) salgılatır. ADH, hipofizden salgılandıktan sonra kan yoluyla böbreklere etki eder ve burada kaybedilen sıvıyı en aza indirir. Bunun yanı sıra kişi su içme isteği duyar. Böylelikle sıvı dengesi korunmaya çalışılır. Vücut sıvıları, organizmanın sağlıklı çalışması için hayati önem taşır. Bu sıvılar, vücudun her yerinde farklı görevler üstlenir ve herhangi bir dengesizlik ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. Bu nedenle, günlük sıvı alımına dikkat etmek ve vücudun su ihtiyacını karşılamak önemlidir. |